بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

إِذَا وَقَعَتِ ٱلۡوَاقِعَةُ ١

Kıyamet koptuğu zaman,

– İbni Kesir

لَيۡسَ لِوَقۡعَتِهَا كَاذِبَةٌ ٢

Onun vukuunu hiç bir yalanlayıcı yoktur.

– İbni Kesir

خَافِضَةٞ رَّافِعَةٌ ٣

O; alçaltıcı, yükselticidir.

– İbni Kesir

إِذَا رُجَّتِ ٱلۡأَرۡضُ رَجّٗا ٤

Yer; sarsıldıkça sarsıldığı;

– İbni Kesir

وَبُسَّتِ ٱلۡجِبَالُ بَسّٗا ٥

Dağlar, ufalandıkça ufalandığı;

– İbni Kesir

فَكَانَتۡ هَبَآءٗ مُّنۢبَثّٗا ٦

Dağılmış toz haline geldiği zaman;

– İbni Kesir

وَكُنتُمۡ أَزۡوَٰجٗا ثَلَٰثَةٗ ٧

Siz üç sınıf olmuşsunuzdur:

– İbni Kesir

فَأَصۡحَٰبُ ٱلۡمَيۡمَنَةِ مَآ أَصۡحَٰبُ ٱلۡمَيۡمَنَةِ ٨

Sağcılar; o sağcılar ne mutludurlar.

– İbni Kesir

وَأَصۡحَٰبُ ٱلۡمَشۡـَٔمَةِ مَآ أَصۡحَٰبُ ٱلۡمَشۡـَٔمَةِ ٩

Solcular; o solcular ne bahtsızdırlar.

– İbni Kesir

وَٱلسَّٰبِقُونَ ٱلسَّٰبِقُونَ ١٠

Önde olanlar da öncüdürler.

– İbni Kesir

أُوْلَٰٓئِكَ ٱلۡمُقَرَّبُونَ ١١

İşte onlar en çok gözde olanlardır.

– İbni Kesir

AYARLAR
Okuyucu